Canan Karatay: EVİ SIMSICAK GÜLÜŞLER ISITIR

EVİ YUVA YAPAN NEDİR?

Kalp ve iç hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, 1943 yılında Elazığ’da doğdu. Liseyi Üsküdar Amerikan Lisesi’nde okudu. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu (1967), iç hastalıkları alanında ihtisas yaptı (1972). 1972-1974 yılları arasında kazandığı İngiliz hükümeti bursu ile Liverpool Regional Cardiac Center’da kardiyoloji alanında uzmanlık eğitimine başladı. 1976-1978 yılları arasında, Güney Afrika Cape Town Üniversitesi Groote Schuur Hastanesi’nde, dünyada ilk kez kalp nakli ameliyatını gerçekleştirmiş olan Christian Barnard’ın ekibinde çalıştı. Doçentlik tezini kalp nakli yapılmış hastalar üzerinde gerçekleştirdi. 1979 yılında doçent oldu. 1987-1995 yılları arasında State University of New York Health Science’da kalp hastalıkları alanlarında araştırmalar yaptı. 1995-1997 yılları arasında Gaziantep ve İstanbul’daki birçok özel hastanede, ‘koroner yoğun bakım’ ve ‘koroner anjiyografi laboratuvarları’nı kurdu. Halen İstanbul Bilim Üniversitesi’nde, İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Ana Bilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak çalışan Karatay, evli ve bir çocuğu vardır.

Evin sıcak yüzü nerede başlar?

Annenin, babanın yüzüdür. Anne sevgisi, baba sevgisi evin sıcak yüzüdür. Başka hiçbir kalorifer o evi ısıtamaz, evi sımsıcak gülüşler ısıtır.

Hangi zamanlarda “şimdi evde olmak vardı” dersiniz?

Her zaman derim. Ben evime âşık, evime hasret bir insanım. Her zaman evimde olmak istiyorum. Evimi çok özlüyorum. İnanır mısınız evime gidip yatağıma sağlık içinde uzandığımda şükrediyorum, yastığımı öpüyorum.

Ev kokusu deyince aklınıza ne gelir?

Mis gibi temizlenmiş bir evin Arap sabunu kokan kokusu geliyor. Yapay kokular tehlikeli ve alerjiktir, o tehlikelerin kokusunu duymak bile istemem. Titiz annelerin evleri güzel kokar ama çocukları hep hastadır. Sirke kokusu bile bu kokulardan daha evladır. Bulaşıklarımı ellerimle yıkarım, asla makine kullanmam.

Evin en çok sevdiğiniz eşyası hangisi?

Evimi bir bütün olarak seviyorum. Bütün eşyalarım çok özeldir. Çocukluğumdan, annemden, babamdan kalma eşyalarım var, elli altmış yıllık koltuklar. Çok özel bir sandığım var, Selçuklu zamanından kalma. Her şeyim çok eskidir. Hatta bir öğrencim dedi ki: “Hocam siz bu evi kilitlemeyin, bu evden hırsız hiçbir şey almadan çıkar”.

İnsanların parmak izleri var, evlerin parmak izi var mıdır, her evi farklı kılan?

Evi anneler yuvaya dönüştürürler. Dünyada seksen milyon farklı parmak izi var. O yüzden evinin hanımı olan kadınlar sayısınca farklı ev vardır. Her kadının dokunuşu ve tarzı farklıdır.

Şimdiye kadar evinizde yapmak isteyip de yapamadığınız nedir?

Yapamadığım bir şey yok. İstediğim her şeyi yaptım. Çok mutluyum.

Ev ile ilgili atasözü deyim ya da aile büyüklerinize ait bir söz var mı zihninizde?

Yuvayı kadın yapar, kadınları baş tacı etmeliyiz. Şiddete karşı durmalıyız.

Eli her daim evin üzerinde olanlardan mısınız yoksa hiçbir şeye el sürmeyenlerden mi?

Yok, hiç titiz değilim, çok dağınığım. Yatılı mektepte büyüdüm, o sebeple düzen nedir, aşırı temiz olmak nedir bilmem. Ama doğal yollarla yapılmış temizliklere ve elde bulaşık yıkamaya bayılırım. Bulaşık yıkamak, o suyun şakır şakır akması beni dinlendirir, mutlu eder. Yemek yapmayı çok severim.

Evde sizi dinlendiren, en sevdiğiniz hobiniz nedir?

Müzik dinleriz, Türk müziği, türkü dinleriz ve kendimiz de söyleriz eşimle. Yeşil yaprakları seyretmeyi çok severim. Çok şükür yeşillikler içinde bir evim var.

Evinizde kimi ağırlamak isterdiniz?

Başımın üstünde herkesin yeri var.

Kimin evinde ağırlanmak isterdiniz?

Kendi evimde ağırlanmak isterim. En rahat ettiğim yer orasıdır çünkü.

Unutamadığınız ev ziyareti?

Amerika’da Amerikalı arkadaşlarımızın evine akşam yemeğine giderken benden ne istediklerini sormuştum. Mrs. Brown benden sabun getirmemi istemişti çünkü ben onları da alıştırmıştım. Ben de yeşil kalıp sabun götürmüştüm. Eşim “Siz kadınlar bir tuhafsınız, akşam yemeğine sabun mu götürülür” demişti. O ziyareti unutamıyorum.

—
‪#‎KARATAY‬ ‪#‎SAĞLIK‬ ‪#‎CananKaratay‬ haber yansımaları